İçinden geçenleri insan herşeye rağmen söylemeli...
Herşeye rağmen insan doğru bildiğini ve içinden gelenleri söylemeli Gerçi tarih sahnesine geri dönücek olursak, içinden geçen herşeyi dürüsçe ve dosdoğru söyliyen insanların ya zindanlara atıldığını,ya sürüldüğünü ya öldürüldüğünü görürüz, ama siz yinede doğru bildiğinizi söylemekten vazgeçmeyin Olaki yine afaroz ediliceksiniz, Olaki yine belki toplum dışına itiliceksiniz, Olaki en yakınlarınız bile,bazen size yüz çeviricek Olsun,siz kendi kendinizden yüz çevirmedikten sonra isterse bütün dünya size sırtını dönsün, çünkü bi insanın kaybediceğe en büyük değer, kendi kendine olan sevgisi ve ihtimamıdır.
Sevdiğim bir yazar kısacık bir öykü anlatır, öğrencisi öğretmeniyle dertleşirken, babasını çok sevdiğini,ama bu sevgisini ona asla söyliyemediğini söyler öğretmeni derki ; hala vaktin varmı sence söylemek için öğrenci ; sizce der öğretmen ; bence hemen şimdi git ve söyle, çünkü bir gün söylemek için ikinizinde vakti olmayabilir ve yine çok sevdiğim bir yazar derki ; Eğer çok sevdiğiniz bir yakınınız ölmüşse, artık bu dünyadan ayrılmışsa, o size ölümüyle acı vermez onunla aranızda yaşanmamış,ve konuşulmadan kalmış şeyler acı verir diyor...
Bir şeyler yarım kalıyorsa,bir şeyler konuşulmazsa içinden gelenleri insan her zaman, dosdoğru söylemezse,hep ertelerse hele birde kaybetme korkusuyla ertelerse, ki,bunlar sanırım sevgilerde ve aşklarda çok yoğun yaşıyoruz.
Bir gün tamamıyla hüsran olabilir,herşeyin sonu Eğer aşktan dem dem vurucak olursak, bunu karşınızdaki insana söylediğinizde ne kaybedersiniz ki,onun sevgisinimi peki söylemediğinizde ne kaybedersiniz, söylenmeden bırakıldığında, sonunun ne olduğunu bilemezsiniz, O yüzden içinizden geçenleri sevgide olsa , nefrette olsa,mutlaka karşınızdaki insana söyleyin Hatta hiç geç kalmayın,hemen şimdi açın tlf yazın bir mektup mutlaka, çünkü bir gün söylemek istediğinizde, hem kendiniz açısından,hemde söylemek istediğiniz, insanlar için çok geç olabilir.
İçinden geçenleri insan herşeye rağmen mutlaka söylemeli...
YORUM EKLE